n
n n Sadece devletimizin kırmızıçizgileri silinmedi, geçen zaman içinde, siyasetçilerin ve liderlerin de silindi kırmızı çizgileri. Geçmiş dönemde, geçmiş dönem dediysem, çok eski bir zaman dilimi değil ama az bir zaman dilimi de değil, 1960’lardan 2000’lere kadarki süreçte hemen her liderin aşılmaz, aşındırılmaz, silinmez ve solmaz kırmızı çizgileri vardı. Biz de bilirdik hangi liderin hangi çizgiyi aşmayacağını ve siyaset tahminimizi ona göre yapar, seçimimizi ona göre belirlerdik ve pek az yanılırdık. Yanılma da onların kırmızı çizgilerini aşmalarından değil bizim o hattın geçtiği noktaları yanlış hesaplamamızdan kaynaklanırdı çoğu kez.
n n
n n Kırmızı çizginin yokluğu inanmak ve güvenmek gibi iki kavramı çıkarıyor hayatımızdan. Çizgisi olmayana niye ve nasıl inanacak ve nasıl güvenecek ki sokaktaki, işindeki gücündeki, evindeki barkındaki sade vatandaş. Ve inanamadığı, güvenemediği insanların arkasına düşüp de bir kutlu, bir zor ve uzun yolculuğa nasıl çıkacak ki? Yanına yöresine eşini dostunu nasıl çağıracak ki?
n n
n n Biz şanslıydık; solda ya da sağda çizgileri sağlam siyasetçiler dönemine yetiştik ve o insanlara inandık, arkalarına düştük ve hiç de yanılmadık, hiç de pişman olmadık. Bir gençliği, o gençliğin deli yüreğini, o gençliğin sonsuz sevdasını bir kara gözlü dilberin bir bakışı, bir nazlı seslenişi yerine bir dava adamının bir kutlu davaya davet eden çağrısına verdik bir an tereddüt etmeden, durmadan, duraksamadan. Allah için, solda ya da sağda, onlar da, lider ve çevresini oluşturan kurmaylar da durmadılar, duraksamadılar, yan yollara sapmadılar, davaya katılıp bir daha dönmediler.
n n
n n Heyhat; onlar erken gittiler ve dünya -hala değerleri için kavga veren istisnai şahsiyetleri bir kenara bırakarak söylemek gerekirse- akşamdan sabaha fır dönen, sabahtan akşama kadar kaç urba giyip çıkardığını şaşıran ve dönmeyi ve dönekliği erdemmiş gibi sunan, sunmaya çalışan ve maalesef sunabilen siyaset ve dava bezirganlarına kaldı.
n n
n n Güveni kazanmak zor, korumak daha da zor ama bir kere kaybettikten sonra yeniden tesis etmek hepsinden de zor ve hatta imkansız. Bugün yaşadığımız bunalımların temelinde bu güven kaybı yatmaktadır ve ne yazık ki kaybımız her geçen gün biraz daha artmaktadır.
n