Boş ver gitsin, sana ne tren raydan çıkmış ya da yol çökmüş, ölümler olmuş. Kalan sağlar bize yeter. Canlar gitmiş, gitmeyecek miydi? İlahi emir değil mi 'Her canlı ölümü tatmayacak mı?' Ne olmuş yani, kontrol yapılmamışsa, yağmurun rayların altını oyduğu görülmemişse ve de sinyalizasyon sistemi devreye girmemişse? Şart mı? Olmazsa olmaz mı sinyalizasyon sistemi denilen şey?
Maden ocağı elbet çökecek ve elbet o çöküntünün altında kalanlar ya ölecek ya da küçük bir ihtimal de olsa kurtarılacak. Çöküntü ve ölüm bu işin fıtratındadır. Sanki o çok gıpta ettiğimiz daha doğrusu ettiğiniz Batı'da hiç çökme ve ölüm olmamış mı? Açın bakın takvimleri yüz yıl, iki yüz öncesinde kaç göçük kaç ölüm var? Şimdilerde artık olmuyormuş, dert mi bize. Olur, elbet günün birinde, bekleriz biz de.
Neyin nesi şu ikide bir duyulan 'İstifa' sesleri? Gavurlar istifa ederlermiş! Adları üstünde gavur; varsın etsinler; siz bakmayın birilerinin erdem diye sunduğuna, istifa kaçmaktır, kaçmak yazmaz bizim kitabımızda. Biz, sonuna kadar, bizi oraya getiren üstün irade alıncaya kadar koruruz koltuğumuzu. Koltuk bırakılmaz, şayet bırakılırsa o güne kadar bizi koltuklayanlar etrafımızda kalmaz.
Ah, o makam, ah o saltanat, o ne muhteşemdir, bilenler bilir, bilmeyenlere de nasıl anlatılır ki, anlatılamaz. Anlatılamaz ve de sırf o nedenle asla bırakılmaz, bırakılamaz. Eş dost bırakılır, uğruna arkadaşların bir gül bahçesine girer gibi kara toprağın bağrına girdiği idealler bırakılır ama koltuk asla bırakılmaz.
Sana göre çok matah bir şey olmayabilir oturulan koltuk ama sen onu bir de oturana sor bakalım o ne der? Herkesin koltuğu çapıyla mütenasiptir ve her kişi oturma fırsatını bir kere ele geçirdiği koltuğu alemin en kıymetli hazinesi sanır. Çok görmemek gerek herkesin ölçüsü kendi çapına göredir.
'Ne gerek var şimdi bunlara, siyaset dedikodusu çok daha keyifli' diyenler de olabilir ve derlerse de haklıdırlar. Yakıştırıp yazmak ya da yazıp yakıştırmak varken gereksiz deryalara dalmak ve de keyifleri kaçırmak da neyin nesi? Bunu diyen de haklıdır. Herkes haklıdır da huydur, can çıkmadan huy çıkmazmış. Öyle der atalar.
Sizi bilmem ama ben hiç de şikayetçi değilim bu huyumdan, kendi keyfime bakıp mutlu olmak dururken aleme nazar kılıp mutsuz olmaktan. Allah böyle yaratmış, alemin derdini dert eylemeyen gönle ben gönül demem, diyemem ki!
Varsın gönüller yansın yeter ki ülke yanmasın… Varsın gönüller ağlasın yeter ki millet ağlamasın…