Ülkemizde Kahramanmaraş merkezli yaşanan büyük deprem felaketinde gerçekleşen yıkım ve ölümler nedeniyle yıkılan binaların müteahhitlerinin kamuoyundan büyük tepki aldığını ve bazılarının da yaptıkları binalar yüzünden tutuklandığına tanık olmaya devam ediyoruz. Elbette yıkımlardaki tek sorumlunun müteahhitler olmadığını en başta o müteahhitlere inşaat yapma ruhsatı ve müteahhitlik belgesi verenlerinde olduğunu değerlendiriyor ve unutmuyoruz. Deprem gerçeğini unutarak ve unutturarak bize bir şey olmaz mantığı ile ülkemizin adeta beton yığınına çevrildiğini yaşadığımız çevreden rahatlıkla görüyoruz. Her ne kadar yatay mimariyi seslendiren yetkililer olsa da dikey mimarideki ranttan vazgeçemeyen inşaat müteahhitlerinin açgözlülüğüne mahkum edildiğimizi yaşayarak görüyoruz.
İlkokul mezunu olup, parası olan herkesin müteahhitlik yapabildiği deprem bölgesi olan ülkemizde çok sayıda bina depremde yıkılınca feryadı figan etmenin hiç birimize bu saatten sonra bir faydası olmadığını acı tecrübelerle bir kez daha gördük. İnsanlar sadece varlıklarını değil en önemlisi canlarını, yakınlarını ve sevdiklerini kaybettiler. Biz bireyler elbette nerede hata yaptığımızı düşünüyoruz. Ama asıl düşünmesi gerekenler neyi nasıl düşünüyor onu bilmiyoruz. Umarım bu son şansımız ve son dersimiz aklımızı başımıza getirmeye yeter. Türkiye'nin deprem riski olmayan bir ülke olmadığını kimse söylemiyor. Bilime inat, bilim adamlarına inat farklı bir davranış sergilemek artık ülkemizin kaldıramayacağı akıl tutulması bir davranış olur. Buna hiç kimsenin hakkı yok. Sadece parası olan müteahhitlik yapmasın. Eczacılık, Doktorluk, Mühendislik bir diploma gerektiriyorsa müteahhitlikte sadece parayla yapılabilen basit bir meslek dalı olarak değerlendirilemez. Ne yazık ki ülkemizde parası olan düdüğü çalmaya devam ediyor. Bunun adına da ticaret ve siyaset cambazlığı diyoruz. Müteahhitlerimizin parasının yanında mühendislik bilgisinin, hukuk bilgisinin olmasının insanlara zararı değil, ülkeye katkısı olur. Bakkalın, manavın, isminin başında namı diğer sözde hoca, hacı olanların müteahhidim diye ortaya çıkıp bina inşaatı başlatıp, duygu sömürüsü yaparak insanları dolandırdığı, mağdur ettiği bir ülkede artık işi, işin ehli olmayanlara vermeyi bırakalım ki işini hakkıyla bitiren müteahhitlerin yaptığı binalar kale gibi sağlam kalabilsin. Ülkemiz ve milletimiz kazansın. Hep kaybeden acı ile kıvranan tarafta olmayalım.
Müteahhit sayısı ile rekor kıran garip bir ülkeyiz. Bu sayının her geçen gün artmasının ülkemize ve kimseye bir faydası yok. Önüne gelen müteahhit olmuş. Bu kadar kontrolsüzlük, bu kadar açgözlülük kendi rantlarından başka bir düşüncesi olmayan para sahibi müteahhitleri maalesef mantar gibi büyütmüş. 6 Şubat 2023'de Kahramanmaraş merkezli yaşadığımız büyük felaketin siyah beyaz büyük fotoğrafı sadece gerçeği görmek isteyen herkese bunun sadece bir kader olmadığını açık ve net bir şekilde göstermektedir. İşini savsaklamayan, bilime ve kurallarına göre tüm denetimlere açık ve uygun yapan müteahhitlere söyleyecek hiçbir sözümüz yok. Ama diğerlerine hukukun ve yargının çok şey söyleyeceğine inanıyoruz.