n

n
n Astsubay Kıdemli Başçavuş Bedri Nayim, Astsubay Kıdemli Çavuş Murat Düger, uzman çavuşlar Hüseyin Apaydın ve Cüneyt Akkuş, onbaşılar Emre Yıldırım, Faruk Ergenç, Emrah Aral, Emrah Kartal, Hayri Kaya, Ahmet Sandalcı, Mehmet Hüseyin Gökhan Eriç, Tolga Taştan, Ahmet Tosun, Burak Ümit Gedik, Onur Fikret Dülger, Mücahit Coşkun, Barış Öztürk, Mehmet Emin Çağun, Mehmet Burak Kaplan, Fatih Şalgam, erler Ayhan Kurtçu, Abdullah Tokgöz, Bayram Uluer ve Kadir Aydın.
n
n İşte bu 25 asker Afyonkarahisar daki cephanelik patlamasında parçalanarak şehit olan canlarımız. Hepsinin ortak hikayesinde o lanet olası patlama var... Ama hepsinin kendine özgü ayrı bir yaşam öyküsü var.
n
n En yaşlıları, en babacanıydı Erzurum doğumlu Astsubay Kıdemli Başçavuş Bedri Nayim...
n
n Emeklisi çoktan dolmuş, ekonomik nedenlerle emeklisini biraz ertelemişti. Uzun bir süredir görmediği annesi Samsun da yaşıyordu... Artık emekli olup Samsun a yerleşmeyi düşünüyordu. Ne acıdır ki, o korkunç patlama her şeyi bir anda altüst etti. Birden her şey sonlandı. Hayatlar ve hayaller bitti. Şimdi gerçek olan 25 şehit... O şehitlerden birisi olan Astsubay Kıdemli Başçavuş Bedri Nayim i ve diğer 23 şehidimizi (kimliği daha önce tespit edilen bir şehidimizi daha önce defnetmiştik) 16 Eylül 2012 günü cennete uğurladık. Bu uğurlama kolay bir ayrılık değil. Aslında bu bir ayrılık da değil. 25 şehidimize de kalbimizde yer ayırdık. Artık onlar kalbimizde yerlerini aldı... Sadece bizim kalbimizde değil, vatan toprağındaki yerlerini de aldılar.
n
n Şimdi hepsi şehitliklerde bir gül oldu. O güllerden biri olan Astsubay Kıdemli Başçavuş Bedri Nayim de Samsun daki şehitlikte... Kim derdi ki Afyonkarahisar da cephanelik infilak edecek 25 kınalı kuzu şehit düşecek ama oldu. O patlama yüreğimize gerçekten çok büyük bir acı bıraktı. Ama biliyorum ki, o tarifsiz acıyı birinci dereceden yaşayan yine şehit anneleridir. Şüphesiz Astsubay Kıdemli Başçavuş Bedri Nayim in yaşlı ve yorgun annesi de o tarifsiz acıyla yanıyor. Yüreğindeki yangını yaşamının sonuna kadar bir madalya gibi taşıyacak. Evet her şehit acısı bir madalyadır. O madalyayı taşımanın bedeli evladını, eşini, kardeşini, babanı vatan ve bayrak uğruna feda etmektir... En tarifsiz acıyı sonsuza kadar yaşamaktır, o madalyayı kalbinde taşımak. Şimdi biz şehitlerimizi cennete uğurlarken bu acı gerçeği de bir an aklımızdan çıkarmayalım. Şehit ailesi olmak kolay değildir. Bütün şehitlerimizin ailelerine bu manada çok şey borçluyuz. Onların fedakarlıkları sayesinde rahat ve huzurlu yaşıyoruz. Bu az şey midir?
n
n Vücutları tanınmaz hale gelmiş 24 şehidimizi daha cennete uğurlarken, yüreğimiz yanıyor, içimiz acıyor. Biliyorum bu şehitler son değil, ama son olsun istiyorum. Artık şehit cenazelerine yüreğim dayanmıyor. O acıyı yaşayan ve taşıyan birisi olarak hiç kimseye Allah bir daha böyle bir acı yaşatmasın diyorum. Şehit cenazelerinin duygusallığı ve havası ağırdır. Her yürek o ağırlığı kaldıramaz...
n
n Ama yaşanıyor, çaresi yok.
n
n Bütün şehitlerimize Allah tan rahmet yakınlarına, sabırlar diliyorum. Nur içinde yatsın Afyonkarahisar şehitlerimiz...
n