Mübarek ramazan bayramının halk arasındaki bilinen bir adı da şeker bayramıdır. Bundan 30 -35 yıl önce Ramazan bayramı özellikle çocuklar arasında şeker bayramı olarak çok anılırdı. Çünkü ramazan bayramında büyüklerinin elini öpen çocuklara en güzel hediye harçlık yanında bayram şekeri idi.
Bugün artık 30 yaşını çoktan devirmiş olan bir çok insan ister zengin, ister fakir olsun çocukken ramazan bayramında kendisine verilen şekerleri küçük bir naylon torba içerisinde biriktirme yarışına mutlaka girmiştir. Bizim kuşak belki de bu yüzden eski bayramları hep şeker tadında hatırlıyor. Şimdiki nesilde bunu görmek çok zor, belki de imkansız. Ama yine de bayram denince herkesin aklına ilk gelen şeker tadında bayramlar oluyor. Allah herkese şeker tadında bayramlar nasip etsin. Bu bazen herkes için gerçekleşmiyor, gerçekleşemiyor. Özellikle de şehit ateşi düşen sıvasız ya da tek katlı evlerde artık şeker tadında bayramlar olmuyor. Şehit anneleri için Ramazan Bayramı en acı bayram olmaya devam ediyor. Şehit annesi Bedriye Hamlı 'da şehit ateşinin düştüğü evlerden birisinde yaşıyor. Aynı kaderi paylaşan bütün şehit anneleri gibi,' bayram gelmiş bizim neyimize ' diyor. 18 Nisan 1992'den beri tam 27 bayramdır, ramazan bayramında evladının kokusuna, teninin sıcaklığına hasret. Şehit Astsubay İlhan Hamlı'nın annesi Bedriye anne, şeker tadında ramazan bayramlarına hasret. O annemiz için artık hiçbir zaman ramazan bayramları şeker bayramı olmuyor. Bayramlar tadında, yani şeker tadında yaşanmıyor. Buruk ve acı ramazan bayramları her şehit annesi gibi Bedriye anneyi de üzmeye devam ediyor. Çünkü Bedriye annenin mavi gözlü paşası bir günlüğüne de olsa hiçbir bayramda artık babaevine gelmiyor, gelemiyor. Ama o yaşlı ve yorgun şehit annesi tam 27 ramazan bayramıdır, mavi gözlü paşam gelecek diye kapılarda, pencerelerde bekliyor. Şehit annesi olmak kolay değil. Şehit acısı şehit annesinin yüreğinden hiçbir zaman silinmiyor. Aradan kaç yıl geçerse geçsin, acının ateşi düşmüyor. Şehit evlatlarının buz gibi mezar taşlarına sarılmak zorunda kalan her şehit annesi gibi Bedriye annede her bayram oğluna kanat takıp uçuyor. O buz gibi mezar taşında oğlunun teninin sıcaklığını, kokusunu arıyor. Bayramlar şehit annesinin yüreğindeki özlem ateşini yakıyor. Şehit anneleri evlatlarını gerçekten çok özlüyor. Özlemleri öylesine tavan yapıyor ki yüreklerinde çok büyük bir ateş yanıyor. Buna şehit annesi olan annemden yakın tanığım. Öyle tarifsiz özlemler öyle tarifsiz acılar yaşanıyor ki onlar için bayramlar eski tadında olmuyor Ama onlar hep şükrediyor yüreklerinde şehit annesi olmanın buruk bir gururunu taşıyarak her bayram mutlaka şehitlikte çocuklarıyla buluşuyor ve bayramlaşıyorlar.
Şehit annesi Bedriye anne 27 ramazan bayramıdır, şehitlikte şehit evladının mezarı başında mavi gözlü paşası ile buluşmanın buruk gururunu yaşıyor. En çok da Astsubay oğlunun her bayram nöbetçi iken bile bir günlüğüne de olsa mutlaka gelip annesinin elini öpüp ona şeker tadında yaşattığı bayramları özlüyor. Unutmayın o anne başkalarının anneleri evlatlarıyla şeker tadında ramazan bayramları yaşasın diye evladını bu vatana, bu bayrağa, bu milletin bölünmez bütünlüğü uğrunda şehit verdi. O anneleri ve o annelerin güzel çocuklarını şehit evlatlarını hiç unutmayın. Şehit anneleri bayramlarda şehitliklerde şehit evlatlarıyla yapayalnız kalmasın.
Herkese iyi bayramlar…