Ne acıdır ki, Suriye'deki o bataklık ülkemizin güzel evlatlarını şehit ediyor. Bazen bir hain, bazen de o hainlerin tuzakladığı bombalar canımızı acıtıyor, yüreklerimizi sızlatıyor. Bu vatanın yaşaması için ana kuzuları şehadet şerbeti içmeye devam ediyorlar. Bu defa yine şehit haberinin adresi Suriye'nin El Bab Kenti oldu. Suriye kaçıncı kez evlerimize ateş düşürüyor, kaçıncı kez yüreklerimizi sızlatıyor farkında mıyız?

 Gerçekten canımız çok yanıyor. Vatan evlatları kolay yetişmiyor. Ama hain bir tuzak bir anda her şeyi tersine çeviriyor. Suriye'nin El- Bab kentinde el yapımı patlayıcının etkisiz hale getirilmesi sırasında 4 Şubat 2021 günü meydana gelen patlamada, Bomba İmha uzmanı J. Asb. Kad.Kd. Başçavuş Süleyman Demirel şehit oldu. Kahraman Astsubayımız Süleyman Demirel'i şehit eden o el yapımı patlayıcıyı hazırlayanlara,  tuzaklayıp yerleştirenlere, Suriye'de cirit atan bütün teröristlere lanet olsun. Onların yüzünden analar evlatsız, çocuklar babasız kalmaya devam ediyorlar. O hainlerin o teröristlerin yüzünden hayatlar, umutlar yarım kalıyor. Jandarma Astsubay Kademeli Kıdemli Başçavuş Afyonkarahisar'ın Dazkırı ilçesine bağlı Aşağıyenice köyündendi. Köydeki ailesi şehadet haberiyle yandı kavruldu. Evlat acısının büyüklüğü karşısında baba Mehmet ve anne Meryem Demirel adeta yıkıldı. Ateşin içinde olmak bu defada kolay olmadı ateş düştüğü yeri yaktı. Sadece yanan anne ve baba değildi. Şehadet haberini Tekirdağ'da alan şehidin eşi Nuriye Demirel ve iki kızı için acının en büyüğü yaşandı. Şehitlik makamı çok ulvi bir makamdı ama acısı tarifsizdi. Ateş düştüğü yeri tümden yakıyordu. Bu defada her şehit yakının yaşadığı şeyler benzer şekilde Demirel ailesinde yaşandı. Evlere bayraklar asıldı. Taziyeye gelenler şehit ailesine destek olmak için yarıştı. Ama hiçbir teselli sözcüğü anne ve babanın yüreğindeki acıyı dindiremedi. Suriye'nin El Bab Kenti, Afyonkarahisar'ın Dazkırı ilçesine bağlı Aşağıyenice köyündekiler kadar şehit acısını yaşadılar mı bilmiyoruz. Ama ateşin düştüğü yer hiç şüphesiz yangın yeriydi.

 Şehit Jandarma Kıdemli Başçavuş Süleyman Demirel'in Türk bayrağına sarılı tabutu, Afyonkarahisar'ın Dazkırı ilçesine bağlı Aşağıyenice köyündeki babaevine helallik alınması için getirildi. Aşağıyenice köyü hiç bu kadar kalabalık olmamıştı. Korona virüs salgın hastalığına rağmen köy adeta mahşer yeriydi. Sadece protokol değil ilçenin ve köyün tamamı, şehadet şerbeti içerek son yolculuğuna çıkan kahraman hemşehrilerini uğurlamak için toplanmıştı. Dazkırı'nın Aşağıyenice köyünde bunlar yaşanırken acaba bu uğurlamanın ne kadar farkında olduk? Şehit annesi Meryem Demirel'in sözlerini ne kadar duyduk, ne kadar anlamlandırdık. Yüreği şehit acısı ile yanan şehit annesi evladının sıcak tenine son kez dokunamamanın ve boynuna sarılamamanın çaresizliği içersin de cenazeye katılanların yüreğini sızlatıyordu. O şehit annesinin feryadı sadece köyünde kalmadı. Şehit annesi Meryem Demirel Evladının Türk Bayrağına sarılı tabutu yanında ağıt yakıyor "Ah benim kuzum, doyamadım sana Süleyman'ım, yavrum Suriye'den geldi cenazen. Ah yavrum zorla büyüttüm seni. "diyerek feryat ediyordu. Bütün duyarlı insanlar o feryadı en uzaktan bile duydu ve o tarifsiz çaresizliğe ortak oldu. Bir şehit annesinin kuzusuna son bakışı yüreklerimize demir attı.

 Şehit Jandarma kademeli Kıdemli Başçavuş Süleyman Demirel mekanın cennet olsun. Artık rütbelerin en değerlisi, en yükseği senin. Kahramanlığınla hak ettiğin bu ulvi şehitlik makamı sana çok yakışmış, yolun açık olsun. Sana uğurlar olsun demek hiç kimse için kolay değil. Seni uğurlamaya gelen iki güzel kızın asker selamı ile sana olan son görevlerini yaparken, asker kızı olmanın sorumluluğu ile hareket ederken eminiz ki, kızlarınla gurur duydun. Annenin, babanın, kardeşinin, eşinin ve kızlarının gözlerinden akan yaş hainlerin sonunu getirecektir. Kimsenin ahı kimsede kalmaz. Şehidimiz ruhun şad olsun. Allah rahmet eylesin. Başta ailenin olmak üzere yüce Türk Milletinin başı sağ olsun. Başımız sağ olsun. Güle güle cennet yolcusu Süleyman Demirel Astsubayım.