n
n n Çözüm süreci diye adlandırılan bu süreçle birlikte şehit ailelerinin de bir bir ikna edilmeye ve susturulmaya çalışıldığını en iyi bilen bir şehit abisiyim.Üzülerek belirtmek istiyorum ki bu süreçte birtakım maddi hakların gündeme getirilmesi bu sürecin çirkin tarafıdır.Devletin asli görevleri arasında anayasada yazdığı gibi şehit dul ,yetimlerine ve gazilerine sahip çıkmak zaten var.Bu yeni bir şeymiş gibi ısıtıp ısıtıp bunu gündemde tutmak; sürece sesinizi çıkarmayın anlamındadır.Başkasını bilmem ama ben şehit yakını olarak böyle algılıyorum.Bu benim algılama sorunum olabilir.İstediğiniz kadar beni dokuz köyden kovabilirsiniz.Amaç bu…
n n
n n Akil adamlar şehir şehir , kapı kapı dolaşıp açılım sürecine destek ararken genel merkezi Ankara olan bir şehit ve gazi derneğinin Antalya’da bir otelde şube başkanları ile toplantı yapmasını hiç içime sindirememiştim bu toplantıyı da sorgulamıştım.Bu toplantı için ayarlanan otelin parasını kim ödedi, toplantıya katılan başkanların yol paralarını kim karşıladı.Bu soruların yanıtını hep aradım.Bu derneğin geliri ne?Antalya’da otelde yapılan bu toplantıyı anlamakta zorlanıyorum.Ankara her yere yakındır,Ankara herkes için kolaylıktır, buna rağmen Antalya’nın seçilmesi anlamlıdır.Kim kime ne anlattı bilmiyorum çünkü o toplantıda yoktum. Şehit ailesi olarak üyesi de değiliz.En azından şehit ailesi olarak bizi temsil etmiyorlar ,bizim adımıza konuşma ve karar alma hakları da yok. O toplantıda ne karar alındı?Ben bunları düşünürken Bir şehit babamızın istifası gündeme bomba gibi düştü Gazi Haber’de yayınlanan o istifa dilekçesini birlikte okuyalım istiyorum.İşte o istifa dilekçesi;
n n
n n ………………………………….. DERNEĞİ
n n GENEL BAŞKANLIĞINA
n n ANKARA
n n Sn. Başkan Derneğimizin 2. Başkanı olarak görev aldığım süre içinde;
n n 1. Adana İli Şube Başkanı’nın; Çözüm süreci diye adlandırılan bu süreci desteklemeyenlerin “VATAN HAİNİDiR” beyanatı üzerine, Disiplin Kuruluna sevk edilmesi döneminde, Genel Başkan olarak disiplin kurulu başkanına Görevden almayın, başka ceza verin” diye baskı yapmanızdan,
n n 2. Gaziantep şubesini kapatma kararı alma sürecinde; 2. Başkan olarak, hiç haber vermemenizden, yangından mal kaçırır gibi 5 kişi ile karar almanızdan,
n n 3. Yine Genel Sekreter Olcay Beyin ayrılmasından ve Sn. Murat Bakbak’ın genel sekreterliğine getirilmesinde hiç haberim olmamasından,
n n 4. Genel Merkezi; Tek adam zihniyeti ve Ayrımcı yönetim Anlayışı ile yönettiğinizden.
n n 5. Antalya da yaptığınız toplantının organizasyonundan ve gündeminden hiç haberim olmadığı gibi, orada yapılan toplantıda, iktidar parti mensubu gibi cevaplar vermenizden ve süreci destekliyormuş gibi davranıp, aslında çözüm sürecinin arkasında olduğunuzu hissettirmenizden rahatsız oldum.Bu anlayıştaki bir genel başkan ile beraber hizmet etme imkânımın kalmadığını düşünüyorum. Bundan sonra yönetimde kalmam halinde, hem kendime olan saygımı yitireceğim hem de bana güvenen ve şahsıma oy veren, üyesi olduğum dernek üye ve mensuplarına saygısızlık etmiş olacağım.
n n Bu nedenle Genel Merkezdeki 2. Başkanlık ve Yönetim Kurulu üyeliği görevimden bugünden itibaren İSTİFA ediyorum. Gereğini arz ederim. 25.04.2013
n n 2. Başkan
n n Sezai OKAY
n n Gereği: Genel Merkez, Bilgi: Tüm Şube ve Temsilciliklere gönderilmiştir.
n n
n n Bu onurlu istifanın anlamı çok açık, bu süreçte kimse bizim adımıza destek vermesin.Son 30 yılın en mağdurları şehit aileleri ve gazilerdir.Şehit babası Sezai Okay, Şehit Asteğmen ZEKİ BURAK OKAY ‘ ı 1 Eylül 2006 da Hakkari-ÇUKURCA da kaybetti. Askerliğini ASTEĞMEN olarak yapan o tarihte 25 yaşında olan biricik oğlunu; PKK terörü yüzünden şehit verdi… Bunca akıl tutulmasına rağmen bu işin asıl sahiplerinin neden sessiz durduğunun yanıtı şehit babasının istifa dilekçesinde açık ve net değil mi?
n